Bilgiç, Genel Kurulda üç milletvekiline gündem dışı söz verdi.  AK Parti Muğla Milletvekili Yelda Er

Genel Kurulda gündem dışı söz alan MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, seçim bölgesi İzmir'in sorunlarına değindi.

İzmir'in, değerleriyle Türkiye'nin kıymetlisi olduğunu belirten Osmanağaoğlu, şehrin hak ettiği yerde bulunmadığını söyledi.

İzmir'in, altyapı problemleri başta olmak üzere birçok sorunun merkezinde yer aldığını dile getiren Osmanağaoğlu, "İzmir'in problemleri, liyakatsiz kadrolarla yönetilmesi sebebiyle bir yığın haline gelmiştir. Hiçbir şehrimiz kirli zihniyetlerin ekmek kapısı haline getirilmeyecektir." dedi.

CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan da Artvin'in ormanlık alanlarında kaçak yapılaşmaların söz konusu olduğunu, bir iş insanının Cerattepe'de ÇED alanı dışında villa yaptığını ileri sürdü.

AK Parti Elazığ Milletvekili Zülfü Tolga Ağar ise Elazığ'da yaklaşık iki yıl önce meydana gelen depremde 19 bine yakın yapının hasar gördüğünü, geçen iki yıllık süreçte yaraların sarıldığını ifade etti.

Devletin, iki yıllık sürede 7 milyar 486 milyon liralık bir bütçeyle Elazığlı hemşehrilerinin yanında yer aldığını belirten Ağar, "Hemşehrilerimizin depremle sarsılan hayatlarının maddi imkansızlıklar ile de sarsılmaması için gayret gösteren herkese şükranlarımı sunuyorum. Eğer devletimiz güçlü olmasaydı, bu kadar kısa sürede depremin açtığı yaraların bu ölçekte tedavisi mümkün olmazdı." diye konuştu.

TBMM Genel Kurulunda, gündem dışı konuşmalardan sonra grup başkanvekilleri yerlerinden söz aldı.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, İstanbul Başakşehir'deki bir devlet hastanesinde, 4 kişinin, görevi başındaki hemşireyi tekmeleyerek darbettiğini söyledi.

Saldırıyı şiddetle kınadığını ve sağlık camiasına geçmiş olsun dileklerini ileten Usta, şöyle devam etti:

"Sağlık çalışanlarına uygulanan şiddet artarak devam etmektedir. Aile Hekimleri Derneği verilerine göre, her saat başı bir sağlık çalışanı şiddete maruz kalırken sağlık çalışanlarının yüzde 72,6'sının sağlık sektöründe çalıştıkları süre boyunca en az bir kere olmak üzere şiddete maruz kaldığı görülmektedir. Sağlık çalışanlarına uygulanan şiddete yönelik saptanan rakamların yüksekliğine rağmen, basit görünen şiddetin kanıksandığı, bunun bir halk sağlığı sorunu olarak geri döndüğü ortadadır. Bu konuda hükümetin daha iyi tutum almasını bekliyoruz."

MHP Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfının, "Bilgi Ocakta" uygulamasıyla geçen hafta sonu ülke genelinde ödüllü deneme sınavı düzenlediğini, bu sınava katılımın da yoğun olduğunu hatırlattı.

Bülbül, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Ahmet Yıldırım tarafından blokzincir teknolojisiyle ilgili eğitim faaliyetlerine başlanacağının açıklandığını belirterek, dijital dünyanın yeniliklerini kavrama noktasında Türk gençliğine yeni ufukların açılacağının bir kez daha gösterildiği kaydetti. Bülbül, "Türk gençliğini ilim ve irfan noktasında aydınlatan Ülkü Ocaklarına başarılar diliyor, bu örnek faaliyetlerini takdirle karşılıyoruz." dedi.

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş da sanatın, ezelden ebede, toplumları besleyen en önemli damar olduğunu söyledi.

Sanatçı Sezen Aksu'nun şarkılarıyla birçok kuşağın kendini ifade ettiğini, benliğini bulduğunu, hüznünü ve neşesini onun ezgileriyle dillendirdiğini dile getiren Beştaş, şunları kaydetti:

"Sezen Aksu'yu dinleyen, seven biri olarak; Sezen Aksu bizlerle birlikte birçok kuşağa şarkılarıyla yoldaşlık etmiştir. Sanatçılara dokunmayın. Sezen Aksu bu toplumun çok önemli bir değeri, aynı zamanda vicdanıdır. Sezen Aksu'ya saldıranlar ne milyonların ona sevgisini ne de onun ışığını asla söndüremeyecekler. Sezen Aksu'ya laf söyleyenler onunla asla yarışamayacaklarını da akıllarının bir köşesine kazısınlar. İyi ki varsın Sezen Aksu, seni seviyoruz."

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de tek tutuklu sanığı Osman Kavala'nın olduğu duruşmayı İstanbul'da takip ettiklerini anlattı.

Özel, Avrupa Konseyinin bu konudaki savunma talebinin son günlerine yaklaşıldığını dile getirdi. Türkiye'nin, Avrupa Konseyinden bir yaptırıma maruz kalacak olmasının da başlı başına bir skandal olacağını savunan Özel, "Süreç içinde bir sayın hakimin karşı oyuna rağmen ikiye bir oyla ve bir hukuki karardan çok hepimizin gözü önünde cereyan eden saray talimatıyla tutukluluk sürdü. Bu ayıbın bir an evvel sona ermesi gerekiyor." diye konuştu.

Özel, sanatçı Sezen Aksu'nun 2017 yılında çıkardığı bir albümünün, 2022 yılında fark edilmesinin inandırıcı olmadığını söyledi.

Hangi görüşte olursa olsun sanatçıların lincine göz yummayacaklarını ifade eden Özel, "Kim söylerse söylesin, ne söylerse söylesin, şiddete çağırmadan, şiddet içermeden her fikir özgürce söylenebilir. Bu baskınıza teslim olmayız." dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal ise Türkiye'nin ilk milli istihbarat gemisi TCG Ufuk'un, Deniz Kuvvetlerine katıldığını anımsattı.

Mavi Vatan açısından bunun son derece güzel bir gelişme olduğunu belirten Ünal, "İnşallah yakında hava savunma muhribimiz TF 2000'in yapımına başlıyoruz." dedi.

Mahir Ünal, 1970'leri, 1980'leri, 1990'ları gördüklerini, 1970'lerde, 1950'lerin sorunlarının konuşulduğunu söyledi.

Öğrenilmiş çaresizliğin adeta kader haline geldiğini vurgulayan Ünal, şunları kaydetti:

"14 Ağustos 2001 günü bir parti kuruldu ve Recep Tayyip Erdoğan, o gün 'Türkiye'de artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.' dedi. Biz 1950'lerin, 1960'ların, 1970'lerin, 1980'lerin, 1990'ların artık kronik hale gelmiş sorunlarını hamdolsun bu milletin iradesiyle ve güveniyle çözdük. Bugün, 2005'lerin, 2010'ların sorunlarını bile konuşmuyoruz. Bugün, bugünün sorunlarını konuşuyoruz. Milletimiz şunu çok iyi biliyor; bu ülkenin 50 yıllık, 60 yıllık sorunlarını çözen bu milletin çözüm kapasitesini temsil eden AK Parti, Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde bugünün sorunlarını da çözecek kudrettedir."

Genel Kurulda, gündem dışı konuşmaların ardından partilerin grup önerileri ayrı ayrı ele alındı.

İlk olarak İYİ Parti'nin, "ticari amaçla yük taşımacılığı yapan kamyoncu ve nakliyeci esnafının yaşadığı mağduriyetlerin giderilmesi" ile ilgili verdiği araştırma önergesinin, bugün ele alınmasına dair grup önerisi görüşüldü.

İYİ Parti Mersin Milletvekili Behiç Çelik, mazot fiyatlarındaki artışın özellikle nakliyeci esnafını vurduğunu söyledi.

Mazotun litre fiyatının iki ay içinde 6,30 liradan 13,80 liraya çıktığını dile getiren Çelik, "İki ay önce Mersin'den Ankara'ya 3 bin liraya gelen bir kamyon, bugün 3 bin 200 liraya geliyor. Halbuki aynı kamyonun mazot zammına uygun olarak en az 6 bin liraya yük taşıyor olması gerekirdi." dedi.

CHP Uşak Milletvekili Özkan Yalım, nakliyecinin, çektiği ağır yükün üzerine ekstra yük bindiğini, kontağını çeviremez hale geldiğini savundu.

AK Parti Kars Milletvekili Ahmet Arslan, AK Parti iktidarlarında taşımacılık sektörünün disiplin altına girmesi, arz talep dengesinin sağlanması ve atıl kapasite oluşmaması için ciddi düzenlemeler yaptıklarını, bu düzenlemelerden hem taşımacıların hem de nakliyecinin fazlasıyla memnun olduğunu belirtti.

"Sektör özellikle son dönemlerde ciddi sıkıntı yaşıyor", "Kamyonlar taşımacılıktan çıkıyor" eleştirilerine Arslan, "Sektörde faaliyet gösteren firma sayısı 1 Ocak 2020'de 509 bindi, bugün itibarıyla 565 bin yani yüzde 11 artış gerçekleşmiş. 1 Ocak 2020'de bu sektörde faaliyet gösteren taşıt sayısı 1 milyon 278 bindi, bugün itibarıyla bu rakam 1 milyon 482 bin yani 2 yıllık periyotta araçtaki artış oranı yüzde 16. 'Kamyoncular batıyor' söylemine en güzel cevap bu olsa gerek." yanıtını verdi.

Konuşmaların ardından yapılan oylama sonucunda İYİ Parti'nin grup önerisi kabul edilmedi.

Daha sonra HDP'nin, "Hrant Dink cinayetinin tüm yönleriyle araştırılması" ile ilgili grup önerisi ele alındı.

HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, Dink'in, organize bir cinayetle öldürüldüğünü, cinayetin üzerindeki sis perdesinin kaldırılması gerektiğini ifade ederek, "15 yıldır bir arada yaşamı savunan Hrant Dink'siz yaşamaya mahkum edildik." dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise Dink'in, alçakça bir suikast sonucu öldürüldüğünü söyledi.

AK Parti Balıkesir Milletvekili Pakize Mutlu Aydemir, fikirleri, duruşu ve demokratik çizgisiyle toplumun benimsediği, saydığı bir kişilik olduğunu dile getirdiği Hrant Dink'i rahmetle andı.

Dink cinayeti ile benzeri cinayetlerin asıl nedeninin, meşru iktidarı hedef alarak kaotik ortam oluşturmak ve illegal yollardan amaca ulaşmak olduğunu kaydeden Aydemir, AK Parti hükümetleri döneminde yapılan reformlarla Türkiye'nin, "faili meçhullerin aydınlatılamadığı bir ülke" olmaktan çıktığını belirtti.

Görüşmelerin ardından yapılan oylamada, HDP'nin grup önerisi kabul edilmedi.

Daha sonra CHP'nin, "Kanal İstanbul Projesi'nin, Paris Anlaşması kapsamında ortaya çıkan uluslararası yükümlülükler çerçevesinde incelenmesi" ile ilgili araştırma önergesinin görüşmelerinin, Genel Kurulun bugünkü birleşiminde yapılması önerisi ele alındı.

CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Özden Kaboğlu, Kanal İstanbul'un, Paris Anlaşması'nın, "iklim değişikliğini önlemek, en aza indirmek, zararlı etkilerini azaltmak için önleyici önlemler almak ve sera gazı salınımının azaltılmasını hızlandırmak", hedef ve yükümlülüklerine aykırı düştüğünü savundu.

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu, Kanal İstanbul'un taşıdığı risklerin tespitinin önemli olduğunu ve önergeyi desteklediklerini ifade ederek, "Kanal İstanbul denilen su yolu düşüncesi, aslında yalnızca Paris Anlaşması yönüyle değil, çok geniş açıdan her yönüyle değerlendirilmeli." dedi.

HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy ise Kanal İstanbul'un, bir ulaşım projesi değil, devasa bir gayrimenkul projesi olduğunu öne sürdü. Projeyle iklim krizinin derinleşeceğini savunan Ersoy, Kanal İstanbul'un, hayvan ve bitki soykırımı anlamına geldiğini iddia etti.

AK Parti İstanbul Milletvekili Erol Kaya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 2011'de "çılgın proje" olarak açıkladığı Kanal İstanbul ile Türkiye'nin en büyük metropolünde, tarihin en büyük adımının atılacağını dile getirdi.

İstanbul Boğazı'ndaki yoğun trafiğe dikkati çeken Kaya, projeyle, İstanbul ve boğazların, İstanbul'a teslim edileceğini, Kanal İstanbul'un, ticari gemiler için güvenli geçiş yolu rotası oluşturacağını, boğazlardan tehlikeli tankerlerin geçişini durduracağını ve deprem riskini azaltacağını anlattı.

Görüşmelerin ardından yapılan oylamada, CHP'nin grup önerisi reddedildi.

Bu arada İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar'ın hazırladığı, Türk Ceza Kanunu ile Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapan Kanun Teklifi'nin doğrudan Genel Kurul gündemine alınması önerisi de kabul edilmedi.

Genel Kurulda daha sonra AK Parti Grubu'nun gündem ve çalışma saatlerine ilişkin önerisi kabul edildi.

Genel Kurul, bugün TBMM Küresel İklim Değişikliği Araştırma Komisyonu raporunun görüşmelerinin tamamlanmasına kadar çalışmalarını sürdürecek.

Genel Kurulda, yarın Anayasa Mahkemesinde boşalacak bir üyelik için seçim yapılacak, gündemin ön sıralarına alınan Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi'nin görüşmelerine başlanacak. Perşembe ise Türkiye ile Sırbistan Arasında Altyapı Projeleri Alanında İş Birliği Konulu Anlaşma Ek-1'in Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi ele alınacak.

Meclis, haftalık çalışma günleri dışında cumartesi günü de çalışacak. Çalışmalarını tamamlanması halinde Genel Kurul gelecek hafta toplanmayacak.

Genel Kurulda, grup önerisinin kabul edilmesinin ardından memur ve emekliye ek zam, TL finansal araçlara talebin artırılması, kademeli doğal gaz satış fiyatı belirlenmesi düzenlemelerini de içeren Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı KHK'da Değişiklik Yapan Kanun Teklifi'nin görüşmelerine geçildi.

Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı KHK'de Değişiklik Yapan Kanun Teklifi'nin 2. bölümünde yer alan 7 maddesi daha kabul edildi.

TBMM Genel Kurulunda teklifin kabul edilen maddelerine göre, Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'na, "Ek fiyat farkı ve/veya sözleşmelerin devri" başlıklı madde eklenecek.

Türkiye ve dünyada hammadde temininde ve tedarik zincirlerinde yaşanan aksaklıklarla girdi fiyatlarındaki beklenmeyen artışlar nedeniyle 1 Aralık 2021'den önce Kamu İhale Kanunu'na göre ihalesi yapılan ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla devam eden veya yürürlükten önce fesih veya tasfiye edilmeksizin kabulü/geçici kabulü yapılan mal, hizmet alımları ve yapım işlerine ilişkin TL üzerinden yapılan sözleşmelerde düzenlemeye gidilecek.

1 Temmuz-31 Aralık 2021'de gerçekleştirilen kısımlar için ihale dokümanında fiyat farkı verilmesine ilişkin hüküm bulunup bulunmadığına bakılmaksızın 1 Temmuz-30 Kasım 2021'de ihalesi yapılan işlerde ihale tarihinin içinde bulunduğu aya ait endeks, 1 Temmuz 2021'den önce ihale edilen işlerde ise haziran 2021'e ait endeks temel endeks olarak kabul edilerek ve sözleşme fiyatları kullanılarak, yüklenicinin başvurusu üzerine sözleşmesine göre hesaplanan fiyat farkına ilave olarak ek fiyat farkı verilebilecek.

Bu kapsamdaki sözleşmeler, yüklenicinin başvurusu ve idarenin onayıyla devredilebilecek. Devredilen sözleşmelerde devir alacaklarda ilk ihaledeki şartlar, devir tarihi itibarıyla aranacak olup devirden kaynaklanan kısıtlama ve yaptırımlar uygulanmayacak. Yüklenimi ortak girişim tarafından yürütülen sözleşmelerde ortaklar arasında devir veya hisse devirlerinde ilk ihaledeki yeterlik şartları aranmayacak. Sözleşmeyi devreden yüklenicinin teminatı iade edilecek. Bu kapsamda devredilecek sözleşmelerden damga vergisi alınmayacak.

Düzenleme kapsamında ek fiyat farkı verilebilecek alım türlerini, ürün ve girdileri, ek fiyat farkı verilmesi veya sözleşmenin devri için idareye başvuru süreleri ile devir işlemlerinin tamamlanacağı süre dahil ek fiyat farkı hesaplamalarına ve sözleşmelerin devrine ilişkin esas ve usullerin tespitinde Cumhurbaşkanı yetkili olacak.

Kamu İhale Kanunu'ndan istisna edilen mal ve hizmet alımları ile yapım işlerinden TL üzerinden yapılan sözleşmeler için idareler tarafından bu maddeye uygun olarak ilgili mevzuatında düzenleme yapılabilecek.

Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca (TOKİ), 1 Aralık 2021'den önce ihale edilen ve maddenin yürürlüğe girdiği tarihte devam eden sözleşmelerle ilgili olarak 1 Temmuz 2021 ile 31 Aralık 2021 arasındaki iş programına göre gerçekleştirilemeyen iş miktarı için süre uzatımı ve fiyat farkı verilmesine yönelik Cumhurbaşkanı tarafından düzenlemeler yapılabilecek.

Kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları ve üst birliklerinin taraf olduğu veya bu kuruluş veya birliklerin kaynaklarıyla karşılanan mal ve hizmet alımı ile yapım işlerine ilişkin TL üzerinden yapılan sözleşmelerde, maddeye göre fiyat farkı ödenebilmesine yönelik ilgili kuruluş veya üst birliğin mevzuatında düzenleme yapılabilecek.

Teklifle, Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'da değişikliğe gidilecek.

Finansal istikrara katkı sağlamak ve gerçek kişilerin mevduat ve katılma hesaplarının getirilerini kur artışlarına karşı desteklemek amacıyla bankalar nezdinde 21 Aralık 2021 ve 31 Aralık 2022 tarihleri arasında açılan TL vadeli mevduat ve katılma hesaplarına aktarılmak üzere Merkez Bankasına nakit kaynak aktarmaya, ihraç etmeye ve ihraç edilecek senet tutarıyla ihraç yapılacak bankaları belirlemeye, özel tertip devlet iç borçlanma senedi ve nakit kaynak aktarımı için Bakanlık bütçesinde mevcut veya yeni açılacak tertiplere ödenek eklemeye Hazine ve Maliye Bakanı yetkili olacak.

Ödenecek destek tutarını ve hesaplama yöntemini, destekten yararlanacak gerçek kişi kapsamını, hesap türlerini, vadeleri, limitleri, hesapların vadeden önce kapatılması durumunda yapılabilecek kesintiler ile bu kesintilerin Bakanlığa aktarılmasını, bu kapsamda destek olarak aktarılacak kaynağın kullandırılması ile uygulamaya ve denetime ilişkin usul ve esaslar ile nihai hesap açma tarihini öne çekmeye veya 31 Aralık 2023'e kadar uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkili olacak.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, bu maddenin uygulanması kapsamında Merkez Bankası ve bankalardan gerekli veri ve bilgiyi talep edebilecek. Merkez Bankası veya bankalar, talep edilen veri ve bilgiyi Bakanlığın belirleyeceği şekil ve süreler içerisinde vermekle yükümlü olacak. Veri ve bilginin bu amaç çerçevesinde Bakanlığa verilmesinde diğer kanunlardaki yasaklayıcı ve sınırlayıcı hükümler uygulanmayacak.

Bu kapsamda Merkez Bankası tarafından aktarılacak desteğin hak sahipliğinin tespitiyle desteğin doğru ve tam hesaplanmasından, TL vadeli mevduat ve katılma hesaplarının açıldığı banka sorumlu olacak. Haksız olarak verildiği tespit edilen destek tutarı, bankaya ödendiği tarihten tahsil edildiği tarihe kadar Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'a göre hesaplanacak gecikme zammıyla birlikte söz konusu kanun hükümlerine göre tahsil edilecek.

Bu düzenleme, 21 Aralık 2021'den itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nda yapılan değişiklikle, gelir ve aylık ödemesi yapılanlara 1500 lira olarak öngörülen aylık asgari ödeme tutarı 2500 liraya yükseltilecek. Bu madde, 2022 yılı ocak ayı ödeme döneminden itibaren uygulanmak üzere düzenlemenin yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.

Kurumlar Vergisi Kanunu'na göre, tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonlarının katılma payları ile girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde edilen kar paylarına kurumlar vergisi istisnası uygulanırken bu istisna diğer fon ve ortaklıklarını kapsamıyor. Düzenlemeyle girişim sermayesi dışındaki diğer yatırım fonlarından elde edilen kar paylarına da istisnanın uygulanması sağlanacak.

Girişim sermayesi dışındaki diğer yatırım ortaklıklarından elde edilen kar paylarına ise istisna uygulanmayacak. Söz konusu istisna, portföyünde yabancı para birimi cinsinden varlık ve altın ile diğer kıymetli madenler ve bunlara dayalı sermaye piyasası araçları bulunan yatırım fonlarından elde edilen iştirak kazançlarına da uygulanmayacak.

Sanayi sicil belgesini haiz ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal eden ve ihracat yapan kurumların söz konusu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlarında kurumlar vergisi oranı 1 puanlık indirimle yüzde 20 yerine yüzde 19 olacak.

Teklifle, 375 sayılı KHK'da değişikliğe gidilecek. Buna göre, Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşme ile kamu görevlilerinin aylık ve ücretlerinde 1 Ocak 2022-30 Haziran 2022'deki dönem için uygulanacak olan artış oranı yüzde 5'ten yüzde 7,5'e yükseltilecek ve bu oranın aynı döneme ilişkin enflasyon farkı ödemesinde de dikkate alınması sağlanacak. Böylece söz konusu toplu sözleşmeye göre 2021 yılı ikinci yarısından kaynaklı enflasyon farkı dahil 1 Ocak 2022'den geçerli olmak üzere yüzde 27,9 oranında yapılması gereken zam, yüzde 30,95'e çıkarılacak.

TBMM Başkanvekili Celal Adan, kanun teklifinin yürürlüğü içeren son maddesi üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından oylama işlemine geçmeden önce birleşime ara verdi.

Adan, aradan sonra komisyonun yerini almaması üzerine birleşimi, yarın saat 14.00'te toplanmak üzere kapattı.